Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik

Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Teklifi ("Yasa Teklifi"), TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’nun önüne gelmiştir. Yürütme ve yürürlük maddeleri hariç olmak üzere, 37 maddeden oluşup 14 maddesi vergi düzenlemelerine dair öneriler içeren yasa teklifini TBMM Genel Kurulunca kabul edilmiştir. Yasa teklifi vergi ve mali konulara yönelik önemli düzenlemeler içermektedir. Buna göre; • “Vergi Kaçakçılığı Suçları ve Cezaları” başlığı taşıyan Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesi ile “Pişmanlık ve Islah” başlığını içeren aynı kanunun 371. maddesinde değişiklikler önerilmektedir. • Yasa teklifine göre, Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde yer alan suçlara ilişkin hapis cezalarının üst sınırları arttırılması teklif edilmiştir. Buna göre, 359. maddenin a bendinde düzenlenen “Vergi kanunlarına göre tutulan defter ve kayıtlar üzerinde hile ve tahrif edenler ve yanıltıcı belge düzenleyenler” hakkındaki hapis cezasının üst sınırını 3 yıldan 5 yıla çıkarılacaktır. Yine b bendinde düzenlenen “Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar” hakkındaki hapis cezası ile c bendindeki “Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar” ve ç bendindeki “ödeme kaydedici cihazlara müdahale ederek satışlara ait belgelerin kayıt altına alınmasına engel olanlara ve ilgili kurumlara elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebep olanlar” hakkındaki hapis cezalarının üst sınırları 5 yıldan 8 yıla çıkarılacaktır. 2 • Yasa teklifinde, vergi kaçakçılığı fiilleriyle vergi kaybına neden olunması halinde tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirileceği ve ayrıca tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza, yarı oranında indirileceği teklif edilmiştir. • Ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi gerekeceği yasa teklifinde düzenlenmiştir. • Yasa teklifinde, vergi kaçakçılığı suçundan hükmedilecek cezalar için Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde düzenlenen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre, “Bu suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde ceza, dörtte birden dörtte üç oranına kadar artırılabileceği” ibaresi yasa teklifinin içerisinde yer almaktadır. • Aynı zamanda “Bu suçların başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmayacağı” yine yasa teklifinde düzenlenmiştir. • İlgili yasa teklifi kanunlaştıktan sonra halihazırda soruşturmaları ve yargılamaları devam edenler, ceza yargılamasında “zaman bakımından lehe kanun uygulanması” ilkesi gereğince yeni düzenlemelerden faydalanabileceklerdir. Cezaları kesinleşmiş ancak infazı tamamlanmamış olan hükümlüler için ise “Değişiklik (Uyarlama) Yargılaması” gündeme gelebilecektir. • Yasa teklifinin bir diğer önemli maddesi hekimler ve diş hekimlerin vergilendirilmesine yöneliktir. Buna göre, “Bir veya birden fazla özel sağlık kuruluşu ile sözleşme düzenleyerek hekimlik faaliyetini yürüten diş hekimleri ve hekimler, serbest meslek erbabı olarak kabul edilecek ve kazançları serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilecektir” düzenlemesi yer almaktadır. • Bir diğer düzenleme, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanan belgelere yöneliktir. Buna göre, “Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve imzalanması gereken belgelerin, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanması durumunda belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılacaktır.” düzenlemesi ile vergi dairelerinin iş yükünün azaltılması amaçlanmıştır. 3 • Yabancılara konut ve işyeri tesliminde KDV’den istisna tutulma şartında da düzenleme yoluna gidilmiştir. İlgili madde, “Türkiye'de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlara yapılan konut veya iş yeri teslimlerinde, KDV'den istisna tutulmak için 1 yıllık elde tutma şartı 3 yıla çıkarılacaktır.” düzenlemesine yer vermiştir. • Yasa teklifinde yer alan KDV’ye yönelik bir diğer düzenleme ise, “İmalat sanayi ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere, belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 31 Aralık 2025 tarihine kadar KDV'den müstesna olacaktır.” şeklinde belirtilmiştir. • Hazineye ait taşınmazların satışı ve kiralanması, vergi ve ekonomi paketinde yer alan bir diğer önemli düzenlemedir. Buna göre; “Hazine taşınmazlarının rayiç bedel üzerinden doğrudan satışlarında, satış bedelinin peşin ödenmesi halinde yüzde 20 indirim uygulanacaktır.”, “Yapı kayıt belgesi alınan yapıların üzerinde bulunduğu Hazine taşınmazlarının satışına ilişkin başvuru süresi 31 Aralık 2022'ye kadar uzatılacaktır.” “Ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere kiraya verilen taşınmazlar Devlet İhale Kanunu'nda yer alan hükümler çerçevesinde ihale yoluyla satışa konu edilebilecek. İhalenin yapıldığı tarihte en az 3 yıl süreyle taşınmazları sözleşmeye dayalı olarak kullanan kiracılar, öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olacaktır.” “Hazine taşınmazlarının, Devlet İhale Kanunu ile Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'a göre yapılan satışlarında, satış bedelinin peşin ödenmesi halinde yüzde 20 indirim uygulanacaktır.” “Üzerinde yapılanma olan ve yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak üzere belediyelere devredilen taşınmazların satışında satış bedelinin tamamının peşin ödenmesi halinde yüzde 20, en az yarısının ödenmesi halinde yüzde 10 indirime gidilecektir.” “Kiracılardan alınamayan hasılat payları hak lehtarından alınacaktır. Yürütülen faaliyetin niteliği gereği yıllık hasılatının tespit edilememesi durumunda hak lehtarından cari yıl irtifak hakkı veya kullanma izni bedeli, kiracılardan ise hak lehtarına ödenen cari yıl kira bedeli üzerinden yüzde 20 pay alınacaktır.” “İmar planı bulunmayan veya imar planında tarımsal amaca ayrılan Hazineye ait tarım arazileri, 31 Aralık 2019'dan önce en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla kullanan ve kullanımlarının halen devam ettiği Hazine ve Maliye Bakanlığınca 4 belirlenen kullanıcılarına, cari yıl ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden 10 yıla kadar doğrudan kiralanabilecektir.” “Üzerinde yerleşim yeri bulunduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılarak tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar, 2/B alanlarındaki taşınmazların satışına ilişkin hükümlerle kıyas edilerek hak sahiplerine doğrudan satılacaktır.” “1 Nisan 2022 tarihinden önce Kamu İhale Kanunu'na göre ihale edilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden sözleşmelerde; 1 Ocak 2022 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımlar için, ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin hüküm bulunanlarda, sözleşmesine göre hesaplanan fiyat farkı tutarı oransal olarak artırılabilecektir.” düzenlemelerine yer verilerek hazine taşınmazları ile ilgili önemli güncellemeler gerçekleştirilmiştir. • Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan önemli değişikliklerle “Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna edilecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Kurumlar vergisine yönelik bir diğer düzenleme ise bankalar, faktoring ve finansal kiralama şirketleri, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketlerini ilgilendirmektedir. Buna göre “Finans sektöründe faaliyette bulunan bazı kurumlar için kurumlar vergisi oranı yüzde 25'e çıkarılacaktır.” düzenlemesine yer vererek bu kurumların ödediği kurumlar vergisinin yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarılması kararlaştırılmıştır. Çalışmayı sizlere faydalı olması amacıyla bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla,

BOZANOĞLU HUKUK BÜROSU

Maslak Mah. A.O.S. 55 Sok. No:2

42 Maslak, Ofis 4, D:35-41 Sarıyer/İSTANBUL

Telefon : + 90 (212) 241 72 52

Fax : + 90 (212) 241 72 49

e-mail : sedat.bozanoglu@bozanoglu.av.tr

Paylaş:
https:/www.high-endrolex.com/23